Danıştay 3. Daire, Esas No: 2018/5035, Karar No: 2021/6400
Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2018/5035 E. , 2021/6400 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/5035
Karar No : 2021/6400
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Tekstil Ürünleri Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : …Vergi Dairesi Müdürlüğü/…
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin …Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, 2012 yılının Temmuz ila Kasım, 2015 yılının Aralık, 2016 yılının Ocak ila Aralık dönemlerine ait katma değer vergisi, gelir (stopaj) vergisi, vergi ziyaı cezası ve fer’ilerinden oluşan kamu alacağının tahsili amacıyla düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacı şirketin yeminli mali müşavir tasdik raporlarına istinaden ihracattan doğan katma değer vergisi iade alacağının vergi ve prim borçlarına mahsubunun talep edildiği, davalı idarece iade hakkının kazanılmadığına dair ihracatın gerçekleşmediğinin vergi incelemesi ile ortaya konulmadığı halde katma değer vergisinin iadesine yönelik taleplerinin yerine getirilmediği, öte yandan, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 146. maddesinin 6. bendinde tam incelemelerin en fazla bir yıl, sınırlı incelemelerin ise en fazla altı ay içerisinde bitirilmesi ve bu süreler içerisinde incelemenin bitirilememesi halinde altı ayı geçmemek üzere ek süre verilebileceği ve ilgili birimlerin vergi incelemesinin öngörülen süreler içerisinde bitirilmesi için gerekli tedbirleri alma yükümlülüğünde oldukları hüküm altına alınmasına karşın, davacının iade talebinin uzunca bir süredir karşılanmadığı, bu durumun “kanuni öngörülebilirlik” ilkesine aykırılık oluşturduğu ve Mahkemelerinin E:… sayılı dosyasında verilen 06/10/2016 tarihli ara kararına davalı idarece davacının 2014 ve 2015 yılı işlemlerinin katma değer vergisi iade talebi yönünden incelenmesinin devam ettiğinin bildirildiği, ne zaman sonuçlanacağı hususunda somut bir tarih belirtilmediği ve bu durumun “kanuni öngörülebilirlik” ilkesine aykırılık oluşturduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde iade talebinin somut gerekçelerle karşılanmaması suretiyle adına ödeme emri düzenlenmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı, davacı şirket hakkında yapılabilecek bir inceleme sonucu düzenlenebilecek rapor ile iddia edilen hususların açıkça ortaya konulabileceği ve eğer fazladan bir iade gerçekleşmiş ise bunun davacıdan zamanaşımı süresi içerisinde geri istenebileceği gerekçesiyle dava konusu ödeme emri iptal edilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davacı şirketin, ihracat istisnasından doğan 2015 yılının Ekim ve Kasım dönemine ilişkin katma değer vergisi iade alacağının, vergi borçlarına mahsubunu ve artan tutarın nakden iadesi istemiyle yaptığı başvurusunun, davacı şirket ve mal ve/veya hizmet teslim aldığı şirketler hakkında, sahte belgeler düzenlemek/kullanmak suretiyle, muvazaalı işlemlerle haksız iade isteminde bulunulduğu yönünde olumsuz tespitlerin mevcut olması sebebiyle iade talebinin özel esaslar kapsamında, şirket hakkında yapılacak vergi incelemesi sonucuna göre yerine getirilebileceğinden bahisle reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davanın, … Vergi Mahkemesinin … tarih E:…, …, K:…, … sayılı kararlarıyla reddedildiği, bu durumda söz konusu karar gereği davacı lehine söz konusu döneme yönelik olarak katma değer vergisi ihracat istisnası nedeniyle bir iade alacağı doğduğundan bahsedilemeyeceğinden, vergi borçlarına mahsubu yapılabilecek iade alacağı bulunmayan davacı şirketin beyanına istinaden tahakkuk edip vadesinde ödenmeyerek kesinleşen vergi borçlarının tahsili için düzenlenen dava konusu ödeme emrinin hukuka uygun olduğu gerekçesiyle istinaf istemi kabul edilerek Vergi Mahkemesi kararı kaldırıldıktan sonra dava reddedilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Mahsubu talep edilen 2016 yılı ile ilgili davacı hakkında düzenlenen vergi inceleme raporu olmayıp, dava konusu ödeme emri içeriğinde yer alan vergilere karşı açılan davalar derdest olduğundan adına ödeme emri düzenlenemeyeceği ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacıya bugüne kadar iade ve mahsup taleplerinin yerine getirilmeyeceği yönünde ret cevabının verilmediği, sadece incelemelerin aleyhlerine sonuçlanması ihtimali sebebiyle gecikme zammına muhatap olmamaları için ödeme tavsiyesinde bulunulduğu, ilgili dönemlerde yeminli mali müşavir tarafından katma değer vergisi iade tasdik raporunun ibraz edilmediği, haklarında düzenlenen raporda iade tutarlarının reddedildiği, verilenlerin de önemli bir kısmının haksız alındığının tespit edildiği, cebri takip işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu, yine davacı adına düzenlenen 2012 ila 2014 yıllarına ilişkin vergi inceleme raporları ile haksız iade olunan vergilerin tahsili gerektiği belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ…’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dairemizin E:2018/4133, 5031 sayılı dosyalarında yer alan savunma dilekçelerinde, dava konusu ödeme emri içeriği ile aynı içeriğe sahip ödeme emirlerinin daha önce … Vergi Mahkemesinde açılan muhtelif davalarda davalı idarece iade hakkının kazanılmadığı ve ihracatın gerçekleşmediği yönünde herhangi bir vergi incelemesi olmadığı, yapılacak bir vergi incelemesi sonucunda düzenlenecek rapor ile iddia edilen hususların ortaya konulabileceği gerekçesiyle iptal edilmesi üzerine, davalı idarece her ne kadar sadece ödeme emirleri içeriği alacaklara yönelik tahsilatın durdurulması ile yetinilmesi gerekmekte ise de söz konusu iptal kararlarına istinaden ödeme emirlerinin de iptal edildiğinin belirtildiği, savunma dilekçesi ekinde sunulan bilgisayar çıktısında da bu dosyada dava konusu edilen ödeme emrinin “iptal” şeklinde listede yer aldığı anlaşılmakta olup söz konusu ödeme emrinin akıbeti araştırılarak ulaşılacak sonuca göre yeniden karar verilmek üzere temyiz istemine konu edilen kararın bozulması gerekmiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesine,
4. Yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 23/12/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.